asiri duygusallik ve aglama istegi

AŞIRI DUYGUSALLIK VE AĞLAMA İSTEĞİ

Her birimizin deneyimlediği bazı temel duygular vardır. Bu duyguları sekiz maddede sayabiliriz. Bahsettiğim bu temel duygular; üzüntü, şaşkınlık, öfke, korku, tiksinme, sevinç, güven ve beklentidir. Gündelik yaşantımızda karşılaştığın olaylar çeşitli duyguları hissetmeni sağlayabilir. Bu durum oldukça normal ve sağlıklı bir durumdur. Fakat bu duyguların aşırı ve abartılı bir biçimde yaşanması anormal bir durumla karşılaşmamızı sağlar. Bunun yanı sıra da kişinin yaşamını olumsuz anlamda etkileyerek onun için yaşamı zorlaştırabilir. Bu yazıda ise sürekli mutsuzluk ve ağlama hissi neden ortaya çıkabilir? Hayatını nasıl etkiler ve bu konuda neler yapılabilir sorularına cevap aramak olacak.

Sürekli ağlama ve üzüntülü hissetme durumu yaşantını çekilmez bir hale getirebileceği gibi psikolojik ve hatta dolaylı yoldan fizyolojik sağlığını da olumsuz anlamda etkileyebilir. Kişinin sağlıklı olması, onun işlevselliğini yerine getirerek kendisine dair beklentilerini karşılaması ve yaşamdan tatmin olması gibi durumlara bağlıdır. Bu nedenle de aslında psikolojik ve fizyolojik iyi oluşun birbiri ile sıkı bir bağlantı içerisinde olduğunu ve birbirlerini de etkilediklerini bilmek gerekir. Konuya aşırı duygusallık perspektifinden yaklaştığımızda, kişinin sağlığının bozulmasına neden olabilecek durumlardan birinin de sürekli ağlama hissinin kişide oluşturduğu sıkışmışlık ve stres olduğunu görürüz. Hislerin çok yoğun ve aşırı bir şekilde deneyimlenmesi kişide uykusuzluk, iştahsızlık, baş ağrısı, kalp çarpıntısı, sindirim sorunları ve saç dökülmesi gibi birçok durumun ortaya çıkmasına da yol açabilir. Yaşanan aşırı duygusallık ve ağlama isteğinin belirtilerini ise şu şekilde sıralayabilirim: Kiloda aşırı artma veya azalma, uyku sorunları, cinsel isteksizlik veya ereksiyon olamama, motivasyon kaybı, alınganlık ve abartılı tepkiler vermek bu duruma eşlik edebilir.

Böyle bir durumun içinde bulunuyor olman, hayatın olumlu tarafını gözden kaçırmana ve yaşamdan tat alamamana da yol açabilir. Ayrıca depresyonla da yakından ilişkili olan aşırı duygusallık durumu için alanında uzman psikolog veya psikiyatristlerden yardım almak gerekir.

NEDEN SÜREKLİ AĞLAMA İHTİYACI HİSSEDİYOR OLABİLİRSİN?

Ağlamak yaşanan bir olaya, bu olayın üzerinde bıraktığı etkiye verilen doğal bir tepkidir. Hatta ağlamak sana kendini daha iyi ve daha rahatlamış hissetmen için de yardımcı olabilir. Ağladığın sırada vücudunun salgıladığı endorfin, rahatlamış ve hafiflemiş hissetmene yardımcı olurken, salgılanan stres hormonları da stres seviyenin azalmasında yardımcıdır. Fakat açıklayamadığın nedenlerle kendini sürekli olarak ağlamaklı hissetmek ve bunu durduramamak bu noktada bir sorun olduğunu gösterebilir. O nedenle de yaşanan sürekli ağlama ataklarının altındaki olası sebepleri incelemek gerekir.

Aniden gelebilen ve çok sık yaşanan bu ağlama atakları aslında sana sıra dışı ve açıklanamaz bir durumun içerisindeymiş gibi hissettirebilse de aslında bir açıklaması vardır. Bu açıklamalara baktığımızda yas tutan bir insan olman, senin için travmatik etkilere sahip bir takım olaylar karşısında savunmasız hissetmen veya duygularını bastırmaya çalışman olabilir. Bir diğer önemli nokta da depresyon yaşıyor olma ihtimalindir. Depresyon, kişinin kendisini genellikle üzgün, motivasyonu düşük, umutsuz, cesareti kırılmış hissetmesini sağlayabilir. Bu nedenle de depresyon geçiren kişilerde, içlerinde barındırdıkları olumsuz duygu durumu ile bağlantılı olarak kendini üzgün hissetme ve sıkça ağlama isteği duyma gibi durumların gözlendiğini söyleyebilirim. Bunların dışında gördüğün bir tedaviye veya ilaca karşı gösterdiğin bir reaksiyon olarak ortaya çıkabilir. Gebelik, adet öncesi sendromu (PMS), pseudobulbar etkisi (PBA), sağlık koşullarının kötüleşmesi, nörolojik bir bozukluğa sahip olmak gibi durumlar da ağlama isteğinin ortaya çıkmasında tetikleyici görevi görebilir.

BU DURUM KARŞISINDA NE YAPMALIYIM?

Sürekli olarak ağlama isteği duyuyor olmak, aşırı ve kontrol etmekte zorlandığın ataklar yaşamak çok yıpratıcı olabilir. Seni yıpratan bu durum önüne geçemediğin bir hal almış ve hatta kendine zarar verme gibi düşünceler de eşlik etmeye başlamış olabilir. İçinde bulunduğun durumun seni çok zorladığını düşünmen oldukça doğaldır ve bu durumda yardım almaktan çekinmemek gerekir. Bir doktora başvurarak onun yönlendirmelerine uymak, istenebilecek çeşitli testler sonucunda organik bir sorun olup olmadığını anlamak önemlidir. Bu noktada oldukça önemli olan bir diğer kısım da ruh sağlığı uzmanlarından alınan profesyonel destektir. Tedavi aşamasında öncelikle altta yatan sorunlara odaklanıp bunları çözümlemek; sonrasında ise duygusal, psikolojik ve fizyolojik ihtiyaçların göz önünde bulundurularak bir plan oluşturmak hedeflenir. Bu sürecin sonucunca da şikayetçi olduğun durum hakkında bilgi ve farkındalık sahibi olarak içinde bulunduğun durumu daha berrak bir şekilde görmeye başlayabilirsin. Aldığın destekle beraber bu süreci daha fazla yara almadan geçirerek sağlıklı yaşam standartlarına ulaşabilirsin.

AŞIRI DUYGUSALLIK VE AĞLAMA İSTEĞİ KARŞISINDA KİŞİSEL OLARAK YAPILABİLECEK BAZI ŞEYLER

1)Destek almak ve harekete geçmek: Her şeye ağlama hissine sahip olmak duygusal anlamda büyük bir yükü taşımaya çalıştığına işaret edebilir. Bazen yaşanılan şeyleri veya içinde bulunduğun durumu kabullenmekte zorlanabilir ve bunlar karşısında kendini çaresiz hissedebilirsin. İçinde bulunduğun ve kendini baskı altında hissedebildiğin bu durum kendini aşırı duygusallık şeklinde ifade edebilir. Az önce bahsettiğim üzere sürekli ağlama hissinin altında birçok neden bulunuyor olabilir. Senin yaşamın için bu nedenlerden hangisinin tetikleyici olduğunu öğrenmek ve sağlıklı bir tedavi süreci geçirmek için durumun farkına varmak ve destek almak için harekete geçmek çok önemlidir.

2)Duyguları fark etmek ve onları kabul etmek: Üzüntü, şaşkınlık, öfke, korku, tiksinme, sevinç, güven ve beklenti temel duygularımızdır. Bu duyguları tatmak yalnızca bize mahsus bir durum değildir ve bizimle aynı şeyleri hissedebilen milyonlarca insan vardır. Bu nedenle duyguların var olduğunu, bunları yaşamanın normal olduğunu bilmek; duyguları kabul ederek onları yaşamaya izin vermek önemlidir. Duygularını bastırman sağlıklı sonuçlar doğurmayacaktır.

3)Gevşemeni sağlayacak aktiviteler yapmak: Sevdiğin bir sporu yapmak, yürümek, nefes egzersizleri yapmak, seni dinginleştiren ortamlarda bulunmak, sakinleşmeni sağlayan müzikler dinlemek gibi şeyler yardımcı olabilir.

4)Kendine karşı nazik olmak ve kendine dikkat etmek: Beslenme ve uyku düzenine dikkat etmek, zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, egzersiz yapmak sağlıklı bir yaşam sürmende yardımcı olacağı gibi psikolojik iyi oluşunu da etkileyecektir. Aynı zamanda kendine karşı yapıcı olmak ve şefkat gösterebilmek, sürekli olarak kendini yargılamaktan kaçınmak da çok önemlidir.

5)Kendini meşgul etmek: Sosyalleşmek ve sevdiğin insanlarla görüşerek onlarla paylaşımlarda bulunmak, kitap okumak, dizi veya film izlemek gibi aktiviteler de dikkatinin daha farklı yönlere çekilmesine yardımcı olabilecek maddelerden bazılarıdır.

6)Sürekli olarak kendini eleştirmeyi bırakmak: Duygularını çok yoğun bir şekilde yaşıyor olmak ve sürekli şekilde ağlama isteği hissetmek yorucu olabilir. Yorucu olmasının yanı sıra “ben neden hep böyle hissediyorum?”, “diğer insanlar bu duruma ağlama tepkisi vermezken ben neden ağlama ihtiyacı duyuyorum?” “benim yerimde başkası olsaydı bu durumda ne yapardı?” gibi soruları da beraberinde getirebilir. İçinde bulunduğun durumda bunları düşünüyor olman oldukça doğal bir tepkidir. Fakat kendi içinde bu sorgulamaları yaparak cevap ararken, atlamaman gereken en önemli nokta sürekli olarak kendini yapıcı olmaktan uzak bir şekilde eleştiriye maruz bırakmanın fayda sağlamadığı ve zarar verdiğidir. Sürekli olarak kendini yargılamak, daha kötü hissetmene sebep olabilir. Bu nedenle içinde bulunduğun durum karşısında kişisel olarak yapabileceğin şeyleri uygulamak ve bu süreçte bir uzmandan destek almak daha sağlıklı bir karar olabilir.



Lütfen Bekleyin
Sizi Arayalım ! Whatsapp Bilgi Al !
Randevu yada Bilgi Al !