anksiyete bozukluklari

Anksiyete Bozuklukları

Gerçek bir tehlikenin varlığında ortaya çıkan duygu “korku” olarak isimlendirilirken, tehlikenin anlamdırılamadığı ya da ortada bir somut tehlike olmamasına rağmen kişinin yaşadığı huzursuzluk, tedirginlik hali ise “kaygı/ anksiyete” olarak tanımlanır. Bireyler, gelişim dönemlerinin erken evrelerinde farklı korkular hissedebilirler ve çocukluk döneminde olan korkuların (örneğin; karanlık, odada yalnız kalabilmek) sıklıkla süreç içerisinde kendiliğinden azalarak ortadan kaybolduğu görülür.

Ancak kişiler herhangi özel ya da genellenen bir duruma yönelik de yoğun kaygı hissedebilmektedir. Hissedilen bu yoğun duygular en az altı aylık bir sürece yayılmışsa, bu süreçte gün içerisinde ev/iş yeri/okul gibi farklı ortamlarda sık sık kaygı hissediliyorsa, bu durum kişinin yaşam kalitesinde ve işlevselliğinde bozulmalara yol açıyorsa bir anksiyete bozukluğuna işaret eder. İlgili alanda 7 farklı kaygı bozukluğu adlandırılmıştır. Bunlar; panik bozukluk, sosyal anksiyete bozukluğu, ayrılık anksiyetesi, yaygın anksiyete bozukluğu, agorafobi, özgül fobi ve selektif mutizm. Kaygı bozuklukları günümüzde tedavisi olan bir psikiyatrik bozukluktur. Bu nedenle, yoğun kaygı duygusu nedeniyle günlük hayatınızı sürdürmekte zorluk yaşadığınızda ilk olarak bir psikiyatri uzmanı ile görüşme gerçekleştirilmelidir. Görüşme sırasında değerlendirme aşamasında belirli testler ile de desteklenerek tanı konulmaktadır. Ardından kaygı bozukluğu tanısı alan bireyler için tedavi planlaması yapılır. Kaygı bozukluğu tedavisinde ilaç tedavinin yanında psikoterapi etkin olarak kullanılmaktadır.

Panik bozuklukta panik ataklar ve tedavi

Yaygın olarak görülen bir kaygı bozukluğu olan panik bozukluk; belirli bir durumla ilişkili olmayan, sık yaşanan panik ataklar ve bu panik atakların tekrar geçirileceği endişesiyle karakterizedir. Panik ataklar ise ansızın ve kaygı artışına eşlik eden bir takım yoğun bedensel duyumlardır. Bu bedensel belirtiler; nefes almada güçlük, kalp çarpıntısı, mide bulantısı, göğüs ağrısı, boğulma hissi, baş dönmesi, bayılma hissi, terlemedir. Panik ataklar, ani bir şekilde gelişir ve belirtilerin şiddeti 10 dk. içinde en yüksek seviyede olur. Belirtiler genellikle 20-30 dk. içinde hafifler.

Ancak panik atak yaşayan kişilerin yorumları genellikle bu belirtilerin geçmeyeceği ve onlara kalıcı zarar vereceğine yöneliktir. Bu inançlar panik bozukluğun sürmesine de yol açarlar. O nedenle bilişsel davranışçı psikoterapi uygulamalarında kişi kaygısı ile uzman eşliğinde yüzleştirilmektedir. Yani, yaşanan bedensel belirtilerin bir felakete yol açmayacağı hem bilişsel hem de davranışsal yöntemler ile danışanlar ile çalışılmaktadır.


Lütfen Bekleyin
Sizi Arayalım ! Whatsapp Bilgi Al !
Randevu yada Bilgi Al !